 
					 
						
 Tedavisi olmayan 40 Türk hastalığı: 
01- Kardan Adama Tekme Atma Veya Bozmaya Calışma  
02- Yeni Atılmış Bir Betona Basma Veya İsim, Numara Yazma  
03- Gazete ve Dergilerdeki Resimlere Sakal, Bıyık ve Gözlük Yapma  
04- En İyi Arabayı Ben Kullanıyorum Zannetme  
05- Cep Telefonu Kullanımının Yasak Olduğu Yerlerde İllede Telefon İle Konuşma  
06- Kar Topunun İcine Buz Koymak  
07- Belediyenen Duraklara Koyduğu Saatleri Söküp Duvar Saati Yapma  
08- Kumsalda Deve Güreşi Yapma Hastalığı  
09- Şahin Marka Arabayı Doğan Görünümlü Yapma  
10- Ağaçlara ve Banklara Kalp ve İsim Baş Harfi Kazıma  
11- Dersini Calışıp Sınıfını Geceni İnek Sayma  
12- Mesleki Ünvanımızı İngilizce Söyleme  
13- Tiki Olanların Tiki İle Kasıtlı Uğraşma  
14- İskambil Kağıtlarından Kule Yapan Birinin Kulesini Bozma  
15- Cep Telefonu İle Bağıra Bağıra Konuşma Hastalığı  
16- Reklam İcin Asılan Afişleri Yırtma Hastalığı  
17- Tuvalet Duvarını Defter Sanma  
18- Otobüs Duraklarına "Ateşli Sevişirim Beni Ara" diye yazma  
19- Trafikte Bizi Gecen Arabayı Yakalayıp İllede Gecmeyi Bi B..k Sanma  
20- Sinyal Verir Vermez Şerit Değiştirme. Olası Bir Kazada Sinyal Verdik Görmedin mi Deme  
21- Ara Yoldan Ana Yola Cıkacak Araca Yol Vermeme  
22- Ünlü Birini Görünce Ona El Sallama  
23- Ünlü Birini Görünce Fotoğraf Cektirip Samimi Havası Verme  
24- Yaşamadığımız Bi Olayı Yaşamış Gibi Anlatıp Ona Kendini Bile İnandırma  
25- Otobüs Durağa Yanaşınca İlle Ön Kapıdan İnme Hastalığı  
26- Otobüs Koltuklarını Yırtma ve Üzerlerine Yazı Yazma  
27- Minibüs Şöforüyseniz Begenmesen Bile Mutlaka Kral Fm Dinleme  
28- Kırmızı Işıkta Beklerken Yeşil Işık Yanar Yanmaz Konraya Basma  
29- Trafikte Beklerken Burun Karıştırma  
30- Kimsenin Bilgisi Olmayan Bi Konuda İleri Geri Sallama  
31- Faturaları Hep Son Gününde Ödeme  
32- Kar Yağınca Eve Bolce Ekmek Alma  
33- Meydana Konan Güvercinlerin Üzerine Koşup Onları Kacırma  
34- Evlilerin Bekarlara Sakın Ha Evlenme Demesi  
35- Aynı Filme Giden İnsanların Filmden Cıktıktan Sonra Filmi Birbirlerine Anlatması  
36- Eline Silah Gecen Birinin Hemen Silahla Şaka Yapması  
37- Arabayla Yolda Giderken Tanıdık Birini Görünce Üzerine Sürme  
38- Takım Elbise Giyince Elini Cebine Sokma Hastalığı  
39- Takımı Galip Gelince Havaya Silah Sıkma  
40- Meslek Arkadaşlarına Mesleki Şakalar Yapma
 
				    				
 Çiftçi tavukları için azgın bir horoz almaya çarşıya gitmiş. 
Satıcı; 
“İstediğiniz her şeyi bu horoz yapar” azgın mı azgın, bir horoz satar. 
Adam çiftliğe geri döner, horozu tavukların yanına koyar koymaz tüyler uçuşmaya başlar, 
Tavuklar gıdaklamaya başlar. Çiftçi çok mutludur. 
Ama horoz çok azgın olduğu için adam endişelenmeye başlar horoz iki günde telef olacak diye. 
Horozu kümesten çıkarmaya çalışır, başaramaz. 
Neyse artık der, eve gider. 
Ertesi gün bir görür ki horozun ayakları havada dili dışarıda yatıyor ve tepesinde bir akbaba uçuşuyor. 
Çiftçi; “Eh bu kadar azgın olunca hemen geberdi işte der”. 
Horoz tek gözünü hafifçe açarak çiftçiye yarım ağızla ve sessizce homurdanır; 
“Git lan git!.. Kaçıracaksın şimdi akbabayı..!”
 
				    				
 Doğu illerindeki bir ağanın en büyük zevki, kar üzerine çişiyle imzasını atmakmış. 
Bu nedenle kar yağmaya başladığı andan itibaren köyde hayvanlar dâhil hiç kimse sokağa çıkamazmış. 
Kar biraz kalınlaşınca, ağa sırtına kürkünü giyer ve köy meydanına gelirmiş. 
Yanında da en yakın yardımcısı Haso. 
Ağa sırtını köye doğru döner sonra sorarmış: 
-'Ula Hasso, ahali bakiy mi?' 
Hasso cevap verirmiş: 
-'Evet, ağam, hepisi de bir olmuş, pencerelerden bakir.' 
Ağa çisiyle karın üzerine imzasını atarmış ' Abdullah CİZRELİOĞLU '. 
Sonrada bir nokta koyarmış ve sorarmış: 
-'Hala bakirler mi?' 
-'He ağam, hem bakirler hem de çılgın gibim alkışlirler.' 
Her sene ayni tören sürermiş. 
Aradan 7 yıl geçmiş. 
Ağa yine, kar tuttuktan sonra, çıkmış köy meydanına. 
Sormuş Hasso'ya: 
-'Ahali bakir mi?' 
-'He ağam, bakirler, köpekler, kediler bile camdadır.' 
Ağa 'Abdullah' diye adını, arkasından ' CİZRELİOĞLU ' diye soyadını yazmaya başlamış ki; 
Kala kalmış, çünkü yaş gereği prostat. 
Halka rezil olmak var. Alçak sesle Hasso'ya sormuş: 
-'Bakirler mi?' 
-'He ağam, bakirler de, sen ne diye durdin öyle?' 
Ağa çaresiz: 
-'Ula gel yanıma, arkanı dön ahaliye, tamamla şunu.' diye emretmiş. 
Hasso bir an durmuş, sonra çişini yapmaya hazırlanmış ve ağanın kulağına eğilip: 
-'Ağam' demiş, 'Kırk yıldır kafama vurdin, salak dedin, sırtıma vurdin aptal dedin. 
Ha bu kulun okumayi yazmayi sökemedi ki, ucuni tut da yazının devamını sen yaz.' 
BİRLİKTE ÇALIŞTIKLARINIZI EĞİTMEZSENİZ TUTACAĞINIZ GÜN YAKINDIR.
 
				    				
Mümin Güngör
Yorum Sil
Bu yorumu silmek istediğinizden emin misiniz?