Hasan Çelik kardeşimiz face de yazmış. Buraya onun adına alıp kayda geçmesi için paylaşıyorum:
"Artık yeni Türkiye'nin geldiği ve dahada geleceği güzel yarınları, güzel gelişmeleri anlatmaya çalışmak zul gelmeye başladı...
Şahsımıza münhasır geçim dertlerimiz, bu dertlerin sebep olduğu çöküntüden çıkamıyorken, tuzu kuruların kocaman kocaman eleştirilerini, anım anım anırdıkları osuruktan dertlerini, bu haldeyken dinleyebilcek ve teselli verebilecek ruh halinde değiliz artık...
Devletimizin bu süreci bu kadar başarılı, kontrollü ve zamana yayarak atlatması biz yorgunların, zamanı zaten tükenmişlerin, çokta işine gelmedi...
Açıkçası bu haldeyken, bu şükürsüzlere, yıllarca bunları anlatmaya çalışmaktansa, şahsen bir şehadet piyangosu, ihtimali olan, erkek gibi bir savaşı yeğlerdim... Hiç olmazsa ya şehit olur, yada yaşarsak hayatımıza gerçek dertleri konuşacağımız onurlu, temiz bir sayfa açardık... Nasibimiz değilmiş...
Dedim ya devletimizin kurgulamayı başardığı emniyetli ama uzun yol nefesimizi kesmiştir, artık o enerjimiz kalmadı, maalesef tükendik. Biliyorum 2023 den sonra artık bu mecrada konuşmamıza gerek kalmayacak ve tabiki biz susacağız, o zaman herkez bizden çok devletci olacak..
Ama şu kritik dönemin en zorlu sınavıdır ki, konuştuğumuz güzellikler, yaşadığımız hayattan ötürü, bizim ağzımıza yakışmıyor.
Şayet sahada çekilen restler sonucunda, ıcraaten kazanılan zaferler, semerelerinin toplanmasına bir kaç yıl kalmış olan dev yatırımlar, eserler olmasa, yolda yürürken bizimle makara yapardı bu ahali.. 🙂
Nankörlere devlet, nimet anlatmaktan, şükürsüzlere bolluk bereket anlatmaktan, gariplerimize gelecek, istikbal anlatmaktan, hainlere gider yapmaktan yorulduk...
Halbuki biz horozlar öttüğü için doğmuyor güneş, sahibinin bir muradı var, anlayamıyoruz, sadece nefes tüketiyoruz..
Halimizdir, vesselam..."