Ne zaman kanatlanır ruhumuz?
Dünya savaşmayı bırakınca,
Karıncalar ihtiyacından fazlasını saklamayınca,
İnsanlar çiçekleri yalnız dalında koklayınca,
Yoksa kelebekler bir günden fazla yaşayınca mı?
Sahi ne zaman?
Benim ellerim kalem tutmuyor artık
Sözlerim kalbimden semaya kanatlanıyor.
Ne zaman ruhum kanatlanmak istese,
Dünya kafesinde buldum kendimi, kapılar hep kilitli...
Mevlâ’ya avuç açmaktan, yalvarıp yakarmaktan
Başka ne gelir zaten elimden?
“Hissiz hevessiz nasıl yaşanır, üstelik öğrenemeden?”
Dediği gibi şairin geçiriyorum sessizce kalbimden;
"Uzatma dünya sürgünümü benim."
Ne zaman kanatlanır ruhumuz?
Saadetten ayaklarımız yerden kesildiğinde,
Vuslat günü ansızın geldiğinde,
Hiçbir kelime kalbimize ağır gelmediğinde,
Tüm çaresizlikler bir bir tükendiğinde mi?
Ben bu aralar yine şairin dediğine kulak verip
Tükettiğim tek şeyin kendim olduğunu fark ettim.
Ne zaman kanatlanmak istesem
Kanatlarımı kırmadılar mı zaten benim?
Ah nasıl yine nasıl bu kadar gafilim?