Devlet BAHÇELİ - TBMM - 21 Şubat 2023 Bölüm -2
Böyle bir ucuz ve meczup bir siyasete nasıl saparsınız?
Vatan, millet, devlet ve insan sevgisine hiç mi sahip değilsiniz?
Rahat olun, biraz sabredin, Türk milleti sizin boyun ölçünüzü, kaç gram ettiğinizi yakında sandığa gömerek ilan edecektir.
Bilinmelidir ki, ne sandıktan kaçarız, ne de demokrasiyi yok sayarız.
Acılarımızın tam ortasında, seçimlerle ilgili polemik yapan, ertelendi ertelenmedi çetelesi tutan zillet ittifakı paranoyaktır, saplantılıdır, hayalperesttir, vehimlerin pençesindedir.
Yalan söylediler, algı operasyonuna heveslendiler, husumet yaydılar.
Askerler nerede dediler, kahramanlar her yerdeydi, yalın gerçeği görmediler.
Devlet nerede dediler, burunlarının önünü göremediler, husumetlerini gösterdiler.
Kılıçdaroğlu dayanışma kültürü için yabancı ülkelere teşekkür etti, fakat döndü dolaştı hükümete saldırdı, milli dayanışmadan sarfınazar etti.
HDP’nin bir eşbaşkanı, iktidarın enkaz altında kaldığını izansızca söyledi, Kılıçdaroğlu da evet diyerek tasdik etti, bu itibarla küçüldü, ufaldı ve alçaldı.
Yine Kılıçdaroğlu, deprem koordine edilemedi dedi, gerçekleri çarpıttı, yüzü kösele derisi olduğundan dolayı da hiç kızarmadı.
Aynı bayat ve bağnaz tezviratın ezberiyle televizyon ekranlarında konuşan sözde gazeteci ve yorumcular, acaba depremin ne zaman ve hangi şiddette olacağını biliyorlar mıydı?
6 Şubat 2023 tarihinde saat 4.17’de bunlar ne yapıyordu?
Devleti ve hükümeti suçlama yarışına giren, karamsarlık aşılayıp kriz ve kaos ikmali yapan bu kimliksizler koordinasyondan ne anladıklarını, aslı astarı olmayan iddialarla nereye varmak istediklerini mertçe açıklayacak yürekliliğe sahipler midir?
Bu karanlık tiplerin siyaset temsilcisi Kılıçdaroğlu, enkaz altındaki mazlum insanlarımızla alay eden edepsizlerin tutuklanmaları üzerine, “gelin beni de tutuklayın” diyecek kadar seviyesiz ve sevimsiz bir hale savrulmuştur.
“Her şeyi biz mi öğreteceğiz size, devlet yönetin devlet” açıklamasıyla ar damarının çatlaklığını, katılaşmış kalbinin iflasını belgelemiştir.
Merkezi yönetimle yerel yönetim arasında bölücülük yapmış, hiç gocunmamış, hiç de vicdanı sızlamamıştır.
Kılıçdaroğlu geçen hafta demiş ki: “Hiç birimiz artık eskisi gibi değiliz. Ben de aynı insan değilim. Ruhumuz eskisi gibi değil artık.”
Sayın Kılıçdaroğlu seni bilemeyiz, çok da merak etmeyiz. Zira bildiklerimiz bize fazla fazla yetecektir.
İlle de bir şey diyeceksen, kendi adına konuşmanı tavsiye ederiz.
Senin eskin nedir ki yenin ne olacaktır.
Fakat sen görmesen de, söyleyemesen de, Türk milleti tarihinde her döneminde olduğu gibi aynı ahlaka, aynı asalete, aynı ruha sahiptir, afet günlerinde de bunu feragatiyle ispat etmiştir.
Kahırdan Allah’ın izniyle lütuf doğacaktır.
Bugünler geçecek; zilletin de, zelzelenin de hasar ve hüsranıyla sonuna kadar mücadele edilecektir.
8 Mart 2022 tarihli Meclis Grup Toplantımızda demiştim ki:
“Bu mukaddes toprakların jeo-politik avantajları kadar dezavantajları da bellidir ve bilinmektedir.
İnsanıyla irfanıyla, eksiğiyle fazlasıyla, riskiyle güvenliğiyle, geçmişiyle geleceğiyle, dağıyla taşıyla, kurduyla kuzusuyla bu coğrafya bizim, bastığımız topraklara vatan mührünü vuran kutlu irade Türk milletinindir.
Bu coğrafyada yaşıyor olmanın nimeti olduğu kadar külfeti de vardır ve bu külfet milli birliğin dayandığı yüksek bir şuur sayesinde omuzlanarak ufkumuza çekilen kalın perdeler yırtılıp atılmaktadır.
Coğrafyamızı değiştirme ihtimalimiz yoktur.
Bunu aklımızdan geçirmeye hakkımız bile yoktur.
Bu vatan kıyamete kadar bizimdir, bizim kalacaktır.
Asırlar boyunca çekilmiş çilelerin, geçilmiş zor dönemeçlerin, aşılmış pek çok engelin, gösterilen üstün fedakârlıkların, göğüs kabartan muazzam mücadelelerin ezcümle mükâfatı Türk vatanıdır.”
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Sağ olun, var olun, Cenab-ı Allah’a emanet olun diyorum.