inlerce yıllık Türk Tarihinin belki en büyük Fetret dönemini yaşıyoruz.
Öyle ki, ortasından bölünmüş bir peynir kalıbından farkımız yok.
Amerika ve Rusya'dan; değil izin almak, haber bile vermeden savaş uçaklarımızla Ortadoğu semalarında gergef işliyoruz.
Önümüze çıkanı vururuz diye meydan okuyup, onlarca Devleti karşımıza aldık.
Dünya Devleriyle muhtemel bir savaş bile kapıda.
Hala da devam ediyor.
Tüm Dünyaya dışta böylesine güçlü ve pervasız bir görüntü verirken, içerdeki manzaraya bakar mısınız:
- Yüz yıllık olmakla caka satan malum parti, Harekat başlamadan önce; kendi Ordu ve Emniyet teşkilatının, uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iftirasını attı.
- Bu utançla da kalmayıp; Ordumuzun kimyasal silah kullandığını söyleme cüretini gösterdi.
- Harekat başlayalı bir hafta oldu. Kilis ve Karkamış'ta insanlarımızı füzelerle vurdular. Her hafta toplanıp dağılarak güya Ülke yönetmeye talip Altılı masadan ise, gıcırtı dışında ses yok.
- Kamuoyundan çekinmeseler karşı çıkacaklar ama susmakla yetiniyorlar.
- Bir kısım Medya, açıkça harekata karşı olduğunu yazıyor, söylüyor.
- Onlarca köşe yazarı savaş suçu işlediğimizi ilan ediyor.
- Bazı TV kanalları düşmanın değirmenine su taşıyor.
- TÜSİAD düşmanın ağzıyla konuşuyor.
- Bazı Üniversite hocaları, cüppelerini ihanet rüzgarıyla şişiriyor.
- Barolar kendi Ülkesini suçlayarak, düşman safına geçiyor.
- Mimar odaları ve Tabipler Birliği, düşmandan yana tavır koyuyor.
- Onlarca Milletvekili, sokak sokak gezip terörist jargonuyla intikam
yeminleri ediyor.
- Milliyetçi zannedilen bir partinin vekilleri, harekâtı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar...
Ve daha neler neler...
Bu arada, on binlerce Mehmetçik, arkalarındaki bu manzarayla, Vatan uğruna ölmek için elleri tetikte emir bekliyor....
İhanet, hiç bu kadar ağır ve aleni olmamıştı.
Bu topraklar çok şey gördü ama bu kadarını hiç zannetmiyorum.
Ortadan ikiye yarılıp, sulara gömülmediğimize şükür...
(Haydar MERMER)