Hasan İlter
11 Yıllık cezaevi hayatımın 4 yılını geçirdiğim, Diyarbakır E Tipi Cezaevi müze haline getirildi.
Diyarbakır Cezaevi, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'ni yapan alçak darbeci sefillerin, Büyük İsrail Projesi'ni gerçekleştirmek amacıyla üs olarak kullandıkları, bir plan ve proje dahilinde sistemli işkenceler yapılarak, dağı besleyen terörist üretim fabrikası niteliğinde idi.
Siyonistlerin uşaklığını yapan zamanın derin devleti, bir taraftan yöre halkına çeşitli vesilelerle zulmediyor, Kürt kardeşlerimizi devlete düşman ediyor, diğer yandan bölgeden çeşitli bahanelerle tutuklanıp mapushanelere doldurulan insanlar, cezaevlerinde yapılan sistemli işkencelerle, devlete karşı azılı düşman haline getiriliyor, ülkemizin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri vatanımızdan koparılıp, sonra da paramparça edilmek için siyonistlerin desteğiyle çok sinsi ve hain bir plan uygulamaya konuluyordu...
Bu plan, 2002 yılında Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara gelmesiyle birlikte, önce durduruldu, sonra akamete uğratılıp, sonuçta siyonist katillerin beyinlerinde parçalandı...
Mezkur cezaevinde tam dört yıl kaldım...
Orada oynana oyunları, işkence yapılan birinci şahısların bizzat ağızlarından dinledim...
Ham demir olarak cezaevine konulan insanların, nasıl birer ustura olarak çıktıklarına şahit oldum...
Küffâr gürûhunun Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı akıl almaz şiddette karşı çıkmalarının ve iflah olmaz düşmanlıklarının ana sebeplerinden birisi de işte bu Büyük İsrail Projesi'nin çöpe atılmasıdır.
İddia ediyorum, Reis, gelmiş geçmiş en büyük siyasetçi ve en muhteşem strateji dehasıdır...
El Muzaffer Dâimâ..!